Tuesday, September 11, 2012

Küçük İskender











Küçük iskender’i ilk olarak Okan Bayülgen’in programında izlemiştim. Hani şu yalnız olanlar için yaptığı bir TV programı vardı. Ceyhun Yılmaz falanda vardı oralarda. İşte o gece dinlemiştim ilk kez. “Yağmura çok teşekkür ederim” demişti sonra “Ya bağımsızlık ya özgürlük” demişti. Birkaç şiir okumuştu. Sonra evde daha önce kardeşimin aldığı “Sarı Şey” kitabını okudum ilk olarak daha sonra gidip bir tanede ben kitabını alayım dedim. Son çıkan kitabına baktım ama bulamadım bulamayınca






o zaman dedim ki madem bu fena çok fena görelim bakalım ne kadar fenaymış.






Ve cidden çok fena çıktı. Sövmüş , dövmüş ne yapılması gerekiyorsa hepsini yapmış küçük iskender.






ARKA KAPAK:






 






Her şeyin kötüye gittiği, herkesin kabahat koleksiyonu yaptığı hiç bitmeyecek bir filmin içindeyiz. Fragmanımızda bizimle ilgisi olmayanlar oynuyor, jenerikte adımız yazmıyor hatta. Biçilmiş rollerin fırtınasında gitgide ağırlaşan bir senaryoyu yaşıyoruz. Hiç kimsenin dublörü yok. Ölürsek arkamızdan belki figüranlar ağlayacak yalnızca.






Sinemalarımızda gösterime giren aşklar, mücadeleler, direnişler, isyanlar bir korku filmi mi, komedi mi, dram mı; bilmeden izliyoruz. Çıt çıkartmadan izliyoruz ölümleri, sevinçleri.






küçük İskender, Bu Defa Çok Fena’da insana ferahlık veren acıların, eziyetlerin şiirleriyle olay mahalline dönüyor. Şüpheleri onu suçlulara götürmese de suçun tespiti için topladığı ipuçlarını değerlendiriyor.






Siz de içinizden Bu Defa Çok Fena diye mırıldanıyorsanız sık sık, salonda yerinizi aldınız, ışıklar söndü ve canlı diye aşağılanmanız yeniden başladı demektir.






 






Benim en çok beğendiğim şiirlerinden bir kaçı “Andre bunu bilmemeli” , “Seccade zade iskenderpaşa” , “Akdeniz’e doğru bir kasvet” birde “Başkaya acele iki bilet” şiirleriydi.






Küçük iskender seviyorsanız yada şiir seviyorsanız okumanızı tavsiye ederim






İyi Okumalar…






 

No comments:

Post a Comment